Küçük Ördek
Cici küçük bir ördekti.
Yaramaz mı yaramaz
Başı yeşildi.
Her gün gölde yüzer,
Hiç söz dinlemezdi.
Anne ördek durmadan
-Cici'nin başına bir kötülük gelmesinden korkuyorum" derdi.
"Bu Cici yüzkarası!(типа позорит нас)" diye söylenirlerdi.
Onlar böyle konuşadursunlar, bizim Cici bir kurbağaya rastladı.
Kurbağa akıllı mı akıllı
Cici'yi kandırdı adamakıllı.
-Gel buralardan gidelim,
şırıl şırıl suyu olan bir yer bilirim" dedi.
Cici yürüdü "vak vak vak"
Kurbağa zıpladı "vrak, vrak"
Az gittiler, uz gittiler.
Dere boyu yüzdüler.
Hava karardı, akşam oldu.
Çevrede şırıl şırıl akan bir su yoktu.
Anlaşıldı ki bizimkiler kayboldu.
Cici , kurbağa'ya "Annemi özledim,
Ne akla uydum da seninle geldim?" diye kızdı.
Kurbağa hiç umursamadı(не придала значения).
"Bu sana ders olsun !
Herkesin sözüne kanma (не верь).
Gel diyenin peşine takılma.
Hadi kal sağlıcakla" dedi. (счастливо оставаться)
Uzaklaştı gitti.
Cici tek başına kaldı.
Bereket versin (хорошо,что) anne ördek onu aramaya çıktı.
Komşu ördekler de katıldılar.
Aradılar, taradılar.
Cici'yi bir yaprağın üstünde uyurken buldular.
O günden sonra Cici söz dinledi.
Her "gel" diyenin peşinden gitmedi.
I never saw a wild thing sorry for itself
|