но без перевода, сами переведете, кому надо... я пока еще не в состоянии:

Eski bir Sanskrit efsanesine göre Yaradan, erkeği
yarattıktan sonra,
ayin yuvarlaklığını, tırmanıcı
bitkilerin kıvrımlarını,yaprakların hafifliğini,
bulutların ağlayışını, kaplanın zalimliğini, ateşin
akışkanlığını, karların soğukluğunu ve kuşların
cıvıltısını bir araya getirerek, kadını yaratmış ve
onu erkeğe sunmuş. Üç gün sonra erkek, Tanrıya gelip
söyle demiş: "Bana verdiğin bu kadın hiç durmadan
konuşuyor, beni hiç rahat bırakmıyor, sürekli ilgi
istiyor, bütün vaktimi alıyor, her şeye ağlıyor,
hiçbir is de yapmıyor. Onu geri almanı istiyorum."
Tanrı, bunun üzerine kadını geri almış, ama çok
geçmeden erkek geri gelmiş ve demiş ki: "O şarkı
söyleyip dans ederdi, göz ucuyla beni izlerdi, oyun
oynamayı çok severdi, korktuğunda bana sarılırdı,
gülüşü müzik gibiydi, onu seyretmek çok hoştu. Onu
bana geri ver." Böylece Tanrı kadını erkeğe geri
vermiş, ama üç gün sonra erkek yine kadını geri
getirmiş ve Tanrından onu almasını istemiş. "Olmaz"
demiş Tanrı, "Ne onunla ne de onsuz yaşıyorsun.

Elinden geldiği kadar idare etmeye bak."



Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak...
Летять утки и два гуся!